08 Eylül, 2009

"ve ölümün bu yanında umut yok."




  • With his coming are the dread fires born again. The hills burn, and the land turns sere. The tides of men run out, and the hours dwindle. The wall is pierced, and the veil of parting raised. Storms rumble beyond the horizon, and the fires of heaven purge the earth. There is no salvation without destruction, no hope this side of death."

    Onun gelişiyle dehşet ateşleri yeniden doğar. Tepeler yanar; topraklar kurur. İnsanlar sürü sürü kaybolur; saatler tükenir. Duvar delinir; ayrılık peçesi örtülür. Ufkun ötesinde fırtınalar gürler; gökyüzünün ateşleri yeryüzünü kavurur. Yıkım olmadan kurtuluş yok ve ölümün bu yanında umut yok.

    Ejder Kehanetlerin’den bir alıntı
    Hol Cuchonelu Raiden’in Baş Nedimesi ve Tezkılıcı



  • "Master of the lightnings, rider on the storm, wearer of a crown of swords, spinner-out of fate. Who thinks he turns the Wheel of Time, may learn the truth too late."

- From a fragmentary translation of The Prophecies of the Dragon, attributed to Lord Mangore Kiramin, Sword-bard of Aramaelle and Warder to Caraighan Maconar, into what was then called the vulgar tongue (circa 300 AB).

07 Eylül, 2009





  • "Twice and twice shall he be marked,
    twice to live and twice to die.
    Once the heron, to set his path.
    Twice the heron, to name him true.
    Once the Dragon, for remembrance lost.
    Twice the Dragon, for the price he must pay."

    İki kez işaret vurulacak ona,
    iki kez yaşamak, iki kez ölmek üzere.
    Bir kere balıkçıl yolunu belirlemek için
    İki kere balıkçıl hakiki olduğunu göstersin diye.
    Bir kere Ejder, yitmiş anılar için.
    İkinci kere Ejder ödeyeceği bedel için.

  • The seals that hold back night shall weaken,
    and in the heart of winter shall winter's heart be born
    amid the wailing of lamentations and the gnashing of teeth,
    for winter's heart shall ride a black horse,
    and the name of it is Death."

    Geceyi uzak tutan mühürler zayıflayacak,
    ve kışın yüreğinde, yazıklanmaların ve diş gıcırdatmaların ortasında
    kışın yüreği tekrar doğacak,
    çünkü kışın yüreği siyah bir ata binecek
    ve onun isim Ölüm’dür.

    Kreathon Döngüsü’nden
    Ejder Kehanetleri

06 Eylül, 2009

"kadim düşte saklı olan gerçeği..."


  • Ve yolları çok olacak. Ve adını kim bilecek; defalarca, farklı kısveler altında doğacak aramıza, tıpkı şimdiye dek yaptığı, bundan sonra da yapacağı gibi, sonsuz zamana. Gelişi sabanın keskin tarafı gibi olacak, yaşamlarımızı sükunet içinde yaşadığımız yerlerde saban izleri gib itersyüz edecek. Bağları kıran; zincirleri ören. Gelecekleri inşa eden; kaderi çözen.

    Ejder Kehanetleri üzerine Yorumlar’dan
    Jurith Dorine, Almoren Kraliçesi’nin Sağ Eli, 742KS, Üçüncü Çağ



  • "Power of the Shadow made human flesh,
    wakened to turmoil, strife, and ruin.
    The Reborn One, marked and bleeding,
    dances the sword in dreams and mist,
    chains the Shadowsworn to his will,
    from the city, lost and forsaken,
    leads the spears to war once more,
    breaks the spears and makes them see,
    truth long hidden in the ancient dream."

    Gölgenin gücü insan etini,
    kargaşa ve yıkıma uyandırdı.
    damgalanmış ve kanayan Yeniden Doğmuş,
    düşlerde ve puslarda kılıç dansı ediyor,
    Gölgeyeminlileri iradesine bağlıyor,
    kaybolmuş ve vazgeçilmiş şehirden,
    mızrakları bi kez daha savaşa götürüyor,
    mızrakları kırıyor ve görmelerini sağlıyor,
    kadim düşte uzun zaman dır saklı olan gerçeği.

EJDER KEHANETLERİ'NDEN


ZAMAN ÇARKI;
ROBERT JORDAN

05 Eylül, 2009

"zaman çarkı döner ve çağlar gelip geçer..."



  • Zaman çarkı döner ve çağlar gelip geçer ardında efsaneye dönüşen anılar bırakır. Efsaneler solup söylenceye döner; söylencelerse ortaya çıkmalarını sağlayan çağ geri geldiğinde çoktan unutulmuş olurlar. Üçüncü Çağ’da kehanetler çağında. Dünya ve Zaman dengede durduğunda, puslu dağlarda bir rüzgar eser…

    Kehanetlerin gerçekleşeceği zamandır bu. Zaman Çarkı, Çağların Deseni’nde bir ağ örmektedir. Dünya’ya dolanan bir ağ. Dünyanın gözü kör edildiğinde, zamanın kendisinin bile ölebileceği bir zaman…

    Ve Gölge Toprak’ın üzerine düştü ve Dünya taştan taşa yaralandı Okyanuslar kaçtı, dağlar yutuldu, uluslar dünyanın sekiz köşesine dağıldı. Ay kan, güneş kül gibiydi. Denizler kaynadı ve canlılar ölülere imrenir oldu. Her şey parçalandı, anılar dışında her şey unutuldu ve diğerlerinden öte bir anı kaldı, Gölge’yi ve Dünyanın Kırılışı’nı getiren adamın anısı. Ve ona Ejder dediler.

    Aleth nin Taerin alta Camora, Dünyanın Kırılışı’ndan yazarı bilinmiyor, Dördüncü Çağ


  • Ve o günlerde, daha önce olduğu ve daha sonra olacağı gibi oldu. Karanlık yeryüzüne çöktü, insanların yüreklerini ağırlaştırdı, yeşillikler soldu, umut öldü. Ve insanlar Yaratıcı’ya seslenerek, “Ey Gökyüzünün Işığı, Dünyanın Işığı, bırak kehanetlerde Vaat Edilen, geçmiş çağlarda olduğu ve gelecek çağlarda olacağı gibi dağdan doğsun. Bırak sabahın Prensi yeryüzüne şarkı söylesin ve yeşil şeyler büyüsün, vadiler kuzu versin. Bırak Şafağın Prensi bizi Karanlık’tan korusun ve adaletin yüce kılıcı bizi savunsun. Bırak Ejder bir kez daha zamanın rüzgarlarına koşsun.

    Charal Drianaan te Calamon, Ejder’ir Devrinden.
    Yazarı bilinmiyor, Dördüncü Çağ

04 Eylül, 2009

"ıslat mızrakları..."


Islat mızrakları... güneş tırmanırken
Islat mızrakları... güneş batarken
Islat mızrakları... kim korkar ölümden?
Islat mızrakları... bildiğim hiç kimse!
Islat mızrakları... daha yaşam sürerken
Islat mızrakları... yaşam sona ererken
Islat mızrakları... hayat bir düştür
Islat mızrakları... tüm düşler biter
Islat mızrakları... gölge gidene kadar
Islat mızrakları... su kuruyana kadar
Islat mızrakları... evden ne kadar uzakta?
Islat mızrakları... ölene kadar!


"Gölge kaybolana, su kuruyana kadar, Gölge'nin içine dişlerimizi sıkarak, son nefesimize kadar meydan okurcasına haykırmak, Son Gün'de Köreden'in yüzüne tükürmek için."


ROBERT JORDAN