Ölürken ne hisseder insan? Bir ses duyar mı? Yoksa Tolstoy’un dediği gibi yabancılaşır mı dünyaya ve olanlara?
Hayatın film şeridi gibi gözünün önünden geçmesi abartı bence. Sadece sizin için önemli olan anılarınızı hatırlayacağınıza inanıyorum ben.
Bir zombi gibi, uyuşmuş, sağır bir şekilde geçip gider anılarınız. Sonra sizin için en önemli olan şeyde, belki de kişide takılıp kalırsınız. Su yüzüne çıkan bir tahta parçasıymışçasına öteki anıların üstüne çıkar o şey. Sessizliğin ve sonsuzluk hissinin içinde, zihninizde bir yerlerde yavaşça yüzer.
Ruhunuzu sarsan bir şarkının kırık melodilerini duyar gibi olursunuz. Tutunduğunuz, yüreğinizle inandığınız bir cümlenin sözcükleri su yüzüne çıkar ama toparlayamaz, söyleyemezsiniz bir türlü.
O değerli yüzün gülümsemesini hatırlarsını silik bir rüya gibi.
Kısacık bir an pişmanlıkla tebessüm edersiniz; yaptıklarınız ve yapmadıklarınız için...
Bir sonsuzluk duygusu kaplar içinizi... Evet, ölümsüzlük...
Hayatın film şeridi gibi gözünün önünden geçmesi abartı bence. Sadece sizin için önemli olan anılarınızı hatırlayacağınıza inanıyorum ben.
Bir zombi gibi, uyuşmuş, sağır bir şekilde geçip gider anılarınız. Sonra sizin için en önemli olan şeyde, belki de kişide takılıp kalırsınız. Su yüzüne çıkan bir tahta parçasıymışçasına öteki anıların üstüne çıkar o şey. Sessizliğin ve sonsuzluk hissinin içinde, zihninizde bir yerlerde yavaşça yüzer.
Ruhunuzu sarsan bir şarkının kırık melodilerini duyar gibi olursunuz. Tutunduğunuz, yüreğinizle inandığınız bir cümlenin sözcükleri su yüzüne çıkar ama toparlayamaz, söyleyemezsiniz bir türlü.
O değerli yüzün gülümsemesini hatırlarsını silik bir rüya gibi.
Kısacık bir an pişmanlıkla tebessüm edersiniz; yaptıklarınız ve yapmadıklarınız için...
Bir sonsuzluk duygusu kaplar içinizi... Evet, ölümsüzlük...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen blog veya yazı hakkında yorum yapın. Önerileriniz daha iyisine giden bir yol olacak...