O ayakkabıları neden giyiyorsun?
Bu şarkıyı neden dinliyorsun?
Neden elinle o hareketi yapıyorsun?
Sen, evet SEN neden yaşıyorsun?
Sevdiğin rugan ayakkabıları çıkartıp kendine Converse aldığın o günü hatırlıyor musun?
En sevdiğin o şarkıları terk edip herkes dinliyor diye dinlemeye başladığın pop şarkılarını?
Beyni yıkanmış bir halde gelip birilerine “ezik olma” hakkında çektiğin söylevi?
…
Hatırlamadın, değil mi? Ama ben hatırlıyorum. Biliyor musun özledim seni. Evet, seni tanımıyorum, ismini dahi bilmiyorum. Ama özledim. Çünkü eski sen olmadığını biliyorum.
Bir gün geldi birisi ve sana "Ha-ha jazz mı dinliyorsun?" dedi. Sen hemen kapattın müziği.
Yo, hayır, eski şarkılardan... Silmeyi unutmuşsun sadece... O günden sonra hiç dinlemedin. Dinleyince kendini aşağılık hissediyordun çünkü. Değil mi ama, aşağılıktır tüm müzikler pop dışında! Sonra birisi geldi ve sana eğer bu şekilde giyinirsen sana ezik diyeceklerini, uyardığını çünkü bunun çok ezik bir şey olduğunu söyledi... Ne mi yaptın? Gittin bir mağazaya, verdin 30 liranı ve kendine herkesin giydiği o parıldayan tişörtlerden aldın.
Hatırlamıyor musun? Ben hatırlıyorum...
Ezbere bildiğin Fransızca aşrkılar vardı hani... Unuttun değil mi? Çünkü eski romatik şarkılar ayıptır! Kendin olmak ayıptır! Sürüden farklı olmak yasaktır! Ah, hayır dışlarlarsa ne yaparsın!..
Seni hiç tanımadım. Ama biliyorum, eskiden harika bir insandın.
Başkaları için sevdiğin şarkıları kesmeye, en sevdiğin kazağını atmaya, hiç de sevmediğin o ünlü ayakkabıları giymeye başlamadan önce.
Yenildin.
Öldün.
Sana bunu yapmalarına izin verdin.
Küçük bir kızın eşsiz ruhu burda yatıyor! Ruhuna bir fatiha okumak gerek, değil mi!
Mezarına birkaç çiçek...
Çok özledim seni!
Ölümünü hatırlamıyorsun, değil mi?
Ruhunu nasıl parça parça erittiklerini...
Ama ben... hatırlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen blog veya yazı hakkında yorum yapın. Önerileriniz daha iyisine giden bir yol olacak...