11 Şubat, 2011

"Yanlış"

Nedense insanların üstünde bir tür "yanlışlık" hissi uyandırıyorum.
Bir değil, iki değil ki...

"Yalan değil, kısa süreli bir gerçeklik..."
"Bence yanlış bir şey yapıyoruz."
"Sence bu yaptığımız doğru mu?"
"Bir daha olmaz, bu yanlış."

Hadi canım!

Hepsinin de şarkısı var bakın...
It's now or never birincisi.
Biri Take it off...
Hotel California.

Bir de ben ne dediğimi bilsem...



Bazen yalnızca ve  yalnızca ayakta dolaşan bir kukla oluyorum. Ama iplerim yokken nasıl dik durabiliyorum?

Clockwork'ü yazmaya çalıştım... Olmadı.

Bir şarkının cisimleşmiş haliyle tanıştım sadece.
Baştan aşağı et; ama aynı zamanda ruh; ama saf müzik olan...

Bazen...

Phantom of the Opera geliyor aklıma. (En güzel de Theatre of Tragedy söyler bu arada.) My angel of music, sing, sing, sing to me... 

Düşündüğünden kolay, merak etme. Doğaçlama bunlar..


Bunun içinden nasıl çıkacaksınız acaba?
Buna bir kahkaha yaraşır...

Bu şarkı nerden çıkmış ki? "I wanna kiss you but if I do, then I miss you babe." "Hold me and love me... just wanna touch you for a minute..." Gidiiin işinize!


Bunlar bir ara benim için oyundu. Domanlılara aşkım, Ninon de Lancos hayranlığımla...
Artık değil.


Bir yanlışlık var.
O da benim.


Virginia Woolf'un fazla acımasız  bir deyişi... Şimdi gidip kitapta o altını çizdiğim cümleye bakmaya üşeniyorum... Ama "dünya üzerindeki tek yanlışlığın kendisi olduğunu düşünmek" vs vs bir şeydi.

Saçma bunlar. Saçma.

İnsanın kendini mahvetme isteği..

"Sen çocuksun! Her şeyinle!"
Bir daha vursan ne olurdu ki?

"Göründüğünden çok daha..."



Bakın o "yanlışlık" haricinde çok duyduğum bir cümle daha vardır:

"Seni daha olgun sanıyordum."


Bu iki karşıt cümlenin arasında genelde benim bir "kendi kendini mahvetme teşebbüsü"m vardır.


Neden mi?

Çünkü hiçbiri yalancının BEN olduğumu düşünmez!




.

2 yorum:

  1. Yazının sonunu okuyunca kahkahayı koyuverdim.
    Zihnimin arkasında bir şeyler dürtükledi:"haydi ama, beni hatırlıyorsun değil mi?" Bir tür tanıma hissi... Sadece, evler oyununu oynadığımı hayal ettiğim zamanlardan kalmış, imgelerden oluşan bir anı...
    Her neyse, sen yaz ve ben anımsadıklarıma hayretle bakayım.
    Okin

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum beni inanılmaaaz mutlu etti :)
    aslında sanrım bloğumu, bir dha yazmamak üzere filan açmıştım. (bundan emin değilm) ama yazdklrnzı okynca tamamen vazgeçtm. dediğiniz şey kesinlikle müthiş (beni yzmaya bağlayacak kadar) ve o hatırama..yakınlık hissini çok çok çok iyi anlıyrm :)
    bu müthş!
    ayrca evler oyununu oynayan -kafasının içinde elbette- bşaka birinin daha olması, bu KOCAMAN gülümsemenin ana sebebi sanrım.

    ama ASLA bi domanlı kadın olsam evler oynunu nasl oynardım diye düşünmeyin - zararın büyüklüğüne şaşabilrsiniz XD

    Sağol Okin.

    YanıtlaSil

Lütfen blog veya yazı hakkında yorum yapın. Önerileriniz daha iyisine giden bir yol olacak...